28 Haziran 2013 Cuma

Tatil Alışverişinizi Hasuta.com’dan Yapın

Yaz geldi ve tatil planları yapılmaya başlandı. Bir taraftan tatil öncesi işleri organize etme çabası, bir taraftan rezervasyon telaşı derken tatil alışverişine zaman ayıramayacağınızı düşünenlerdenseniz size bir önerim var. Hasuta ile tanışın!

 

hasuta

 

 

Hasuta İle 5 Dakikada Alışveriş

 

Söz konusu kılık kıyafet alışverişi olduğunda saatler harcandığını göz önünde bulundurursak, Hasuta’nın 5 dakikada alışveriş vaadi mucize gibi geliyor.

 

Gerçekten de  deniz kıyafetleri, iç giyim, alt giyim, üst giyim, takım giyim, aksesuar ve ev tekstili kategorilerinde; bikini, mayo, mayokini, şort, haşema, sütyen, külot, pijama, body, gecelik,kapri, tişört, eşofman takımı, plaj havlusu başta olmak üzere pek çok ürüne kullanımı kolay arayüzü sayesinde kolayca ulaşabiliyor ve alış verişinizi 5 dakikada tamamlayabiliyorsunuz.

 

 

Hasuta İle Hızlı, Ekonomik Ve Güvenli Alışveriş

 

İnternet üzerinden yapılan alışverişlerde, insanların kafasında oluşan en büyük soru işareti güvenlik ve gönderim süresidir. Hasuta bu konuda çok iddialı ve kullanıcılarına büyük avantajlar sunuyor. Hasuta.com üzerinden yapacağınız alışverişlerde satın aldığınız ürün aynı gün kargoya veriliyor ve 5.90 TL sabit kargo ücreti alınıyor. Paypal ile ödeme seçeneği de bulunan Hasuta.com’da gizli gönderim özelliği sayesinde satın aldığınız ürünün kargo paketi üzerinde ürüne ait yazı veya resim bulunmaz.

 

 

Hasuta Ve Blog

 

Gizli gönderim, aynı gün kargo ve sabit kargo ücreti özellikleriyle dikkat çeken Hasuta.com’un ziyaretçileriyle iletişim kurduğu ve ürünler hakkında bilgi verdiği bir de blogu var. 

Henüz geliştirme aşamasında Hasuta Blog, zamanla (benim de desteğimle) ürün seçiminizde size çok faydalı olacak bilgilerin verileceği, profesyonel görünüme ve içeriğe sahip blog olacak.

 

 

Blog Hocam Okuyucularına Özel İndirim Fırsatı

 

Sıcakların  bastırdığı şu günlerde siz de Hasuta.com’u ziyaret ederek birbirinden kaliteli ürünlere göz atın ve hızlı alışveriş keyfini yaşayın. Üstelik Blog Hocam okuyucularına %10 indirimden faydalanabilirsiniz. 

 

- %10 indirim için hediye çeki kodu olarak bloghocam yazmanız yeterli.

- Hediye kuponun alt limiti yoktur ve 31.07.2013 tarihine kadar geçerlidir.

 

Herkese iyi tatiller, iyi alışverişler!

Blog Yazarlarının Çileden Çıktığı Anlar

Blogların ve blog yazarlığının neden bu kadar popüler olduğunu sorguladığım yazıda farklı bir şeyler denemek istemiştim. Amacım konuyu sosyal medya hesaplarımı takip eden blogcu arkadaşlara da sorarak yazıya onların fikirlerini de eklemekti. Yani bir nevi imece post :) Sağolsunlar ilgi gösterdiler ve ortaya keyifli bir yaz yazı çıktı. Bunun üzerine bu imece usulü çalışmaya devam etmek istedim. Bu kez konumuz blog yazarının çileden çıktığı anlar…

 

Blog yazarlığının ne kadar keyifli bir uğraş olduğu konusunda hiçbirimizin şüphesi yok. Ancak ne kadar keyifli olsa da hepimiz zaman zaman keyfmizi kaçıracak, sinirlerimizi bozacak, moral ve motivasyonumuzu düşürecek hatta bizi çileden çıkaracak olaylarla karşılaşıyoruz. İşte bu olayları sosyal medyadaki hesaplarımı takip eden blogculara sordum ve gelen cevaplara kendi yorumlarımı da ekleyerek böyle bir yazı ortaya çıkardım.

 

sinirli

 

 

Yorumlar… Yorumlar… Yorumlar….

 

Blog yazarlarını çileden çıkaran olaylarla ilgili yazılan düşüncülerde en çok üzerinde durulan konu tahmin ettiğim gibi  yorumlar oldu. Gürkan Bilgisu, Arzu Batur ve @herbihalt yazıyla hiç bir ilgisi olmayan, tutarsız, küfürlü, yazıyı dahi okumadan yapılan yorumların kendilerini çileden çıkardığını söylerken Hakan Çolak ve evde yazar reklam amaçlı, link içeren yorumların kendilerini sinirlendirdiğini belirttiler.

Bu yorum konusu ile ilgli tespit, sitem ve öneri içeren detaylı bir yazı yazdığım için buraya bir ekleme yapmayacağım. Yorumlarla ilgili içimi döktüğüm yazıyı bekleyin lütfen.

 

 

Emeğe Saygı Lütfen!

 

Elimden geldiğince belli bir kalitede içerik üretmeye çalışan bir blogcu olarak bu şekilde emek ve zaman harcayarak okuyucuları için içerik üreten blogculara saygı gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hasan Ekşi ve Ruhsuz Atmaca da harcanan emeğin hiçe sayılarak art niyetli tepkiler gelmesinin ve haksız eleştiriler yapılmasını çok üzücü olduğunu düşünüyorlar.

 

Benzer şekilde Furkan Özden de yazılarında bir kusur aranmasının kendisini üzdüğünü yazdı. Düşünsenize bir konu hakkında 10 tane bilgi vermişsiniz bunların 9’u doğru ve aralarından birinde küçük bir hata var. Art niyetli okuyucu da bu hatayı cımbızla çekiyor ve bunu afişe ederek yazarı zor duruma düşürmeye çalışıyor. Gerçekten çok sinir bozucu.

 

 

Değerler, Sıralamalar, İstatistikler

 

Bazı blogcular Pagerank, Alexa ve trafik değerlerini her gün kontrol ederek bu olayı takıntı haline getirebiliyorlar. Mehmet Öztürk de Alexa sıralamasındaki anlamsız değişmelerin çok sinir bozucu olduğu yazmış.

 

Bu işie kafayı fazlaca takıp çeşitli grupların ve değer arttırmaya yönelik yapay yöntemlerin peşinde koşanlar olduğunu çok iyi biliyyorum.  Blog Hocam’ın Alexa sıralamsını çok takip eden biri olmadığım bu konu beni çok rahatsız etmiyor açıkçası : ) Size de önerim bu işlere fazla takılmamanız.

 

 

Tema Seçimi Ve Düzenlenmesi

 

Blogcular için ihtiyaçlarını karşılayacak, zevkine hitap edecek birtema seçmek ve uzun süre aynı temayı kullanmak nerdeyse imkansız. Bu yüzden her geçen gün birbirinden farklı özelliklerde ve tasarımlarda blogger temaları paylaşılıyor.

 

Blogcuları çileden çıkaran şey ise zar zor seçilen bir temanın düzenlenmesi aşamasına çıkan küçük problemler ve bu küçük problemleri düzelteyim derken tüm temanın berbat edilmesi olması gerek. Mehmet Bahadır Durmaz da bu konuya değinmiş. Blogu için tema seçerken ve seçtiği bir temayı yeniden düzenlerken yaşadığı sıkıntıların kendisini çileden çıkardığını yazmış.

 

 

İçerik Hırsızlığı Ve İletişim Formu İle Gönderilen Mesajlar

 

Gelelim bu yazılanlar dışında beni çileden çıkaran durumlara.

 

Benim için en sinir bozucu şeylerden biri saatlerce uğraşarak oluşturduğum içeriklerin başkaları tarfından çalınmasıdır. Açıkçası bu konuda hiç yorum yazılmamasına şaşırdım. Sanırım artık alışıyoruz bu duruma :)

 

Sinirimi bozan diğer bir olay da iletişim formu aracılığıyla gönderilen spam, saçma ve gereksiz mseajlar. İletişim sayfamın başına “sağlıklı bir iletişim için formu eksiksiz doldurun” yazmama rağmen gelen mesajların yarısı eksik.

 

 

Aslında misafir blogculuk, taklitçilik, sosyal medya ve daha pek çok konuda çileden çıktığım anlar oluyor fakat yazıyı çok uzatmamak adına burda kesiyorum. Yaptıkları yorumlarla bu yazının oluşmasına katkı sağlayan arkadaşlara bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu tür imece yazıların devamı gelecek. Önümüzdeki yazılara siz de katkıda bulunmak isterseniz Blog Hocam’ın Facebook ve Twitter hesapları ile benim Google+ profilimi takip edebilirsiniz.

27 Haziran 2013 Perşembe

Windows 8.1 Blue Özellikleri

Karşınızda Tüm Detaylarıyla Windows 8.1 Blue!

Karşınızda Tüm Detaylarıyla Windows 8.1 Blue!

Karşınızda Tüm Detaylarıyla Windows 8.1 Blue!
Bilişim teknolojisi dünyasında birçok eleştiriye maruz kalan Windows 8, yeni bir güncelleme sürümü olan 8.1 (Blue) ile tüm kötü eleştirilere son verdi!
Karşınızda Tüm Detaylarıyla Windows 8.1 Blue!
Windows Phone 8 mobil işletim sistemi tarafındaki popülerleştirme çalışmalarında başarılı olan Microsoft, masaüstü platformlarında Win 7 sonrası oldukça sıkıntılı günler geçirdi. Windows işletim sistemi ailesine bir yenisini daha kazandırarak, Windows tabanlı bilgisayarlara yeni bir heyecan getiren Microsoft, Windows 8’i hazır hale getirdi.

Windows 8 ilk çıktığından bu bana kullanıcılar tarafından eksiklerin paylaşılması üzerine Microsoft, “Elbette böyle hatalar göreceksiniz, çünkü bu yeni bir işletim sistemi ve bir önceki sürüm olan 7 ile karşılaştırıyorsunuz” açıklamasında bulunmuştu. Mobil işletim sistemiyle beraber gelen Windows 8, kullanıcıların yorumlarına göre yeniden şekillendi.

Windows 8.1 yani Blue işletim sistemi sürümü yeni özellikler ve çok daha iyi bir performans çizgisi ile karşımıza çıkıyor. Microsoft CEO’su Steve Ballmer, sahnedeki yerini alarak yeniliklerin neler olduğunu detaylandırdı. Biz de sizler için bu yenilikleri maddeler halinde bir araya getirdik:

*Metro ara yüzündeki Haberler, Hava Durumu, Yol, Finans, SkyDrive ve Spor uygulamalarında iyileştirmelere gidilmiş.

*Xbox One’la birlikte gelen Xbox Müzik platformu uygulaması da entegre olarak dahil edilmiş.

*Daha önce de sizlerle paylaştığımız haberimizde Twitter’ın Windows 8’in Metro ara yüzü için geldiğinden bahsetmiştik. Twitter’dan sonra yeni iki platform için çalışan geliştiriciler, mesailerini bitirdi ve Blue ile birlikte Facebook ve Flipboard gelecek.

*Bir diğer özellik de, Windows Phone 8’in en büyük sorunlarından biri olan çözünürlük, Win 8.1 ile çözülmüş. Ve Retina Ekran teknolojisi kullanıcılarıyla buluşuyor.

*Diğer özellikler arasında yer alan Movie Moments, Ses Kaydedicisini ve Ekolayzır da bilgisayar başında fazla zaman geçirenler için ideal görülebilecek güncellemeler de yine Windows 8.1 ile birlikte geliyor olacak.

Windows 8 kullanıcısıysanız yenilikler ve yükseltme detayları için buraya tıklayabilirsiniz. Bakalım Windows 8.1 Blue, getirdiği yeniliklerle kötü eleştirileri bir nebzede olsa dindirip durumu lehine çevirebilecek mi?

 

Sony Xperia Z U Özellikleri

Sony Xperia Z U Fiyatları ve Özellikleri

Sony Xperia Z U nun özellikleri ve fiyatları hakkında bilgi sahibi olun. Sony Xperia Z U ne kadar?


Sony Xperia Z U  Fiyatları ve Özellikleri

  Sony Xperia Z U
 
Sony'in eylül ayında piyasaya sunmayı planladığı Sony Xperia Z Ultra fiyatı belli oldu.Telefon/tablet özelliği taşıyan ürün 6.44 inç boyutunda Full HD çözünürlüğe sahip olan Xperia Z U aynı zamanda 800 işlemci , Adreno 330 grafik birimi ve 2GB RAM ile piyasadaki diğer ürünlere büyük fark atıyor.
 
 
Eylül ayında Avrupada satışa sunulacak olan ''phablet'''in fiyatı 719€’dan (1.820 lira) olarak belirlendi. Sony Xperia Z U  Türkiye'de  ise 2.000 Lira civarında bir fiyat ile alıcısını bulacak.
 

26 Haziran 2013 Çarşamba

Blogların %90’ı Başarısız Oluyor

Günümüzde, dijital ortamda içerik oluşturup yaymanın en kolay yolu blog yazmak olduğu için, blog dünyasına her geçen gün yeni bloglar ekleniyor.

 

Bazıları ne kadar şık giyindiklerini gösteriyor, bazıları mutfaktaki ne kadar hünerli olduğunu ıspatlıyor, bazıları Pucca gibi bir üne kavuşarak gazetede bir köşe kapmayı hayal ediyor, bazıları da satış yaparak veya reklam alarak para kazanmanın peşine düşüyorlar.

 

Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz fakat bilinmesi gereken bir gerçek var ki amacı ne olursa olsun oluşturulan bu blogların %90’ı başarısız olarak kendi haline bırakılıyor ya da kaptılıyor.

 

Blogların %90’ı Başarısız Oluyor

 

Blog Hocam’ın içeriği ve misyonundan dolayı çok sayıda blog yazarıyla tanışıyorum, fikir alış verişinde bulunuyorum. Bunların arasında yeni blg oluşturacaklar veya oluşturmayı düşününler de oluyor. Açıkçası blogu yazacak kişiyi biraz tanıdıktan sonra oluşturacağı blogun bbaşarılı olup olmayacağı hakkında bir kanaat sahibi  oluyorum. (Bu kanaatimi asla karşımdakine söylemiyorum elbette) Çoğunda da yanılmadığımı söyleyebilirim.

 

Hiç düşündünüz mü açılan blogların %90’ı neden başarısız oluyor diye? Benim bu konuda bazı tespitlerim var.

 

 

Bilgi Veya Tutku Eksikliği

 

En sık karşılaştığım soruların başında “şu konu tutar mı?” veya “hangi konuda blog yazsam tutar?” şeklinde sorular geliyor. Asıl hata da tam olarak burada başlıyor. Örneğin Blog Hocam’ın popüler bir blog olduğunu görenler blog yazarlığı konusunda yeterli bilgisi ve bu konu hakkında yazma hevesi olmadan blog oluşturuyorlar. Bu şekilde yazmaya çalıştığı konu hakında bilgi ve tutku eksikliği olan kişiler hem içerik üretme, hem de fark yaratma noktasında tıkandıkları için başarısızlık kaçınılmaz oluyor.

 

 

İlgisizlik

 

Aslında bu sebep kişinin çok da elinde olan bir şey değil. Blog yazma hevesiyle yanıp tutuşan bir insan, yazdığı konuda çok bilgili olsa, anlatımı ve yazı tonu kusursuz olsa bile bloguna yeteri kadar vakit ayıramıyorsa o blogun da başarılı olmasını beklemek zor olur. Belki de sektörlerindeki öncü kişilerin blog yazmak yerine Twitter kullanmayı tercih etmeleri bu yüzdendir. 

 

İş hayatı veya okul  hayatı yoğun olan blog yazarları iyi bir planlama yapar ve zaman yönetimi konusunda kendilerini geliştirirlerse blog yazmaya da vakit ayırabileceklerini düşünüyorum. En canlı örneği şu an bu yazı yazıyor : )

 

 

İlk Günden Para Kazanma Hayali

 

Blog yazarak para kazanmak elbette hayal değil fakat hiç bir emek harcamadan ve bu uğurda bir şeyler yapmadan reklam tekliflerinin gelmesini veya affiliate satışlarının gerçekleşmesini beklemek çok ütopik olur.

 

Blog yazarak para kazanmayı da gerçek hayattaki yatırımlar gibi düşünün. Belli bir sermaye ile küçük bir işletme kurarsınız. Zamanla o işletmenizin hizmet kalitesini arttırır, pazarlama faaliyetlerini yapar ve marka değerini yükseğe çıkarırsınız. Blogları da böyle düşünmek gerekiyor. Bir değer yaratmadan gelir beklemek hayal olur.

 

 

Sıradanlık

 

Her geçen gün onlarca yeni blogun eklendiği blogosferde sizinle aynı konuda yayın yapan onlarca hatta yüzlerce blog olabilir. Eğer bir şekilde fark yaratamaz ve ziyaretçinin dikkatini çekemezseniz başarısızlık kaçınılmazdır.

 

Bazen orijinal bir tema, bazen sıradışı bir içerik, bazen de kendine özgü hitap gücü blogunuzun fark edilmesine yardımcı olur.

 

 

Bunlar blogların %90’ının neden başarısız olduğu konusunda benim tespitlerimdi. Elbette daha çok sebep eklenebilir fakat en sık karşılaştıklarım bunlar. Eğer yeni blog oluşturma gibi bir düşünceniz varsa veya blogunuzu yeni oluşturduysanız bu yazıda yazdıklarımı dikkate almanızı öneririm.

 

Herkese bol şans ve keyifli bloglar!

25 Haziran 2013 Salı

Sony VAIO Duo 13 Ultrabook

Sony’den VAIO Duo 13 Ultrabook

Sony’den VAIO Duo 13 Ultrabook

Sony’nin sunduğu yeni VAIO® Duo 13’ün, eşsiz kızaklı Surf Slider™ tasarımı ‘tablet’ ve ‘klavye’ modları arasında kusursuz şekilde geçiş yapıyor.
Nerede ve ne yapıyor olursanız olun, hayal gücünüzü serbest bırakmak üzere üretilen 33,7 cm (13,3 inç) ekran boyutu ile Sony’nin sunduğu ince ve hafif hibrit Ultrabook™ VAIO® Duo 13 yeni fikirleri keşfetmenizi sağlıyor.
Klavye ile mi, elle mi yazmak yoksa her ikisini de mi yapmak istersiniz?
O anda düşünceleriniz sizi hangisine götürürse, seçimi siz yapacaksınız. VAIO® Duo 13, çalışma şeklinize uymak üzere ‘tablet’ ve ‘klavye’ tarzları arasında kusursuz dönüşümü sağlayan eşsiz kızaklı Surf Slider™ tasarımını sunuyor. Elinizin her hareketine yumuşakça tepki veren rahat, basınca hassas dijital kalemi ile notlarınızı tablet modunda karalayabilir, çizebilir veya elle yazabilirsiniz. Ya da dilerseniz anında klavye moduna geçiş yaparak tam boyutlu arkadan aydınlatmalı klavye ve hassas çoklu dokunmatik ekranı kullanarak belgeler hazırlayabilir ve sunumlarınıza ince rötuşlar verebilirsiniz.
Anında not alın
Verimliliğinizi geliştirmek için dijital kalemi yuvasından çıkarttığınız anda hemen not almanıza imkan veren ‘Note Anytime for VAIO’ otomatik olarak başlatılıyor. Hatta bilgisayarınız uyandığında parola dahi girmeniz gerekmiyor. Yüz tanıma işlevi sizi anında tanıyıp girişinizi yapıyor. İster yollarda olun isterse bir toplantı odasına sıkışmış, düşüncelerinizi hiç olmadığı kadar doğaçlama bir şekilde yakalayabilecek, şekillendirebilecek ve paylaşabileceksiniz.
Notların fotoğrafını çekin, düzenleyin, bulutta arkadaşlarınızla paylaşın
VAIO® Duo 13’te, otomatik odaklanma özelliğine ve keskin netlikteki görüntüler için ‘Exmor RS™ for PC’ sensörüne sahip bir 8 megapiksellik arka kamera da bulunuyor. Yazılı kağıtların, beyaz tahta üzerindeki notların, hatta yansıtılan slaytların son derece iyi odaklanmış fotoğraflarını çekin. Dahili ‘CamScanner’ uygulaması, fotoğrafların ve taranmış metinlerin düzgün ve doğru şekilde yakalanmasını sağlamak için çektiğiniz görüntüyü toparlayarak çarpık açıları düzeltiyor. Taranmış kelimelerin tanınması için Optik Karakter Tanıma özelliğini kullanarak görüntüyü üzerinde kolaylıkla arama yapılabilir hale getirebilirsiniz. Görüntüyü ‘Note Anytime for VAIO’ya aktarıp dijital kalemin yardımıyla notlar alabilir, metni düzenleyebilir ve yorumlarınızı yazabilirsiniz. Sonuçları buluta kaydederek çalışmayı anında iş arkadaşlarınız ve dostlarınız ile paylaşabilirsiniz.
Mobile özel TRILUMINOS® Ekran
Mobil için TRILUMINOS® Ekran’ı Full HD ekran ve Sony’nin süper çözünürlük teknolojisi ile bir araya getiren mobil için X-Reality™, her sahnenin doğal özünü ortaya çıkaran gerçeğinden farksız, geniş renk gamı ile kullanıcıların yaratıcılığını artırıyor. Mobil için TRILUMINOS® Ekran, Sony’nin BRAVIA uzmanlığı sayesinde kullanıcıların zengin doğal renklerden oluşan geniş renk paletine erişebilmesine imkan veriyor. Mobil için X-Reality™ her görüntüyü analiz ederek en net videoları elde etmek amacıyla kaliteyi optimize etmek için eksik pikselleri de tamamlıyor.
Üst düzey netlikteki sesin keyfini çıkarın
Bu görüntü teknolojileri, kolaylıkla çoğaltılamayan bir ses ve görüntü deneyimi sunmak için sesi iyileştiren ClearAudio+teknolojisi  ile bir araya geliyor. Sony’nin kendi sinyal işleme teknolojileri ile geliştirilen ClearAudio+ kullanıcıların zahmetsizce en üst düzey netlikte sesin keyfini sürmesine imkan veriyor.
Her zaman bağlantıda kalın
Kullanıcısı kadar dinamik olan VAIO® Duo 13, çalışma gününün temposuna ayak uydurmanızı sağlamak için akıllı telefon tarzı bağlanabilirlik ve güç sağlıyor. Seyahatteyken de müşterileriniz, iş arkadaşlarınız ve dostlarınız ile bağlantınızı koparmayın. Dahili yüksek hızlı 3G veya LTE mobil geniş bant ile yakınlarda Wi-Fi olmadığında dahi e-postalarınızı kontrol etmek veya video konferanslara katılmak son derece kolay.
VAIO® Duo 13 yaklaşık 14 saatlik pil ömrü ile gün boyu dayanıyor
Muazzam bir güç sunan VAIO® Duo 13, yaklaşık 14 saatlik pil ömrü ile gün boyu dayanıyor. Yenilikçi bekleme teknolojisi sayesinde sadece tek bir tuşa basarak enerji tasarrufu sağlayan uyku moduna girdiğinizde dahi internete bağlı kalıp, yeni e-postalar ve sosyal medya güncellemelerinden haberdar edilmeye devam edersiniz. Hazır olduğunuzda, VAIO® Duo 13 Instant Wake özelliği ile 0.3 saniyede uyku modundan çıkarak en son haberler, hava durumu ve güncellemelere erişiminizi sağlıyor.
Otel odanızda veya ofis dışında çalışırken kablosuz internet sinyallerini yakalamak için uğraşmaktan bıktınız mı? AC adaptörü ile çalışan Wi-Fi yönlendiricisi bir Ethernet bağlantısını dışarıdaki size özel bir kablosuz internet bağlantı noktasına çeviriyor. Tek yapmanız gereken adaptörü Ethernet’e bağlayarak anında kendi Wi-Fi ağınızı oluşturmak. Aynı anda beşe kadar akıllı telefon veya tablet bilgisayarı kablosuz olarak bağlayabilecek, böylece diğer tüm cihazlarınızın sinyali paylaşarak ve çevrimiçine hızla girebileceksiniz.

Sony'den Akıllı Saat SmartWach Tanıtıldı

Sony'nin yeni akıllı saati 
 

Xperia Z Ultra lansmanı ile güne damgasını vuran Sony, akıllı saat momdeli SmartWatch'ın yeni versiyonunu da tanıttı.

Xperia Z Ultra lansmanı ile güne damgasını vuran Sony, giyilebilir teknolojilerin giderek daha fazla popüler olmasını fırat bilerek, akıllı saat momdeli SmartWatch'ın yeni versiyonunu da tanıttı.

Tam adı SmartWatch SW2 olan yeni saat, 1.6-inç büyüklüğünde ve 220×176 piksel çözünürlüğünde dokunmatik ekrana sahip. Alüminyum gövdesi ile dikkat çekici bir görünüm sergileyen saat, aynı zamana IP57 sertifikası ile su geçirmezliği de garanti altına alıyor.

Android 4.0 ve üzeri işletim sistemine sahip akıllı telefonlarla çalışmak üzere geliştirilen SmartWatch 2, iPhone ya da iPad gibi Apple ürünlerine ise destek vermiyor. Kullanıcıların gelen arama, SMS, email ve bildirimler gibi akıllı telefonlarına düşen mevcut neredeyse tüm güncellemeleri takip edebildiği yeni nesil akıllı saat, 200 farklı uygulama ile birlikte lanse ediliyor. Geliştiricilerin saate özel uygulama yazabilmesi için açık kaynak API'si de yayınlanan cihaz ile çalan müzikleri kontrol edebilmek, NFC ile birlikte gelişmiş kulaklık desteği sayesinde arama kabul etmek ya da sonlandırmak ta SmartWatch 2'nin yetenekleri arasında yer alıyor.

Galaxy S4 ile Galaxy S4 Zoom Karşılaştırılması Video

Galaxy S4 ile Galaxy S4 Zoom Karşılaştırılması Video

Galaxy S4 Zoom özellikleri

Galaxy S4 Zoom: ÖN İNCELEME - Samsung'un en acayip Galaxy S4'ü olan Zoom'u canlı canlı denedik... İşte ilk izlenimlerimiz...

Samsung'un uzun zamandır konuşulan Galaxy S4 Zoom'u en sonunda resmi olarak tanıtıldı. Londra'da yapılan tanıtım etkinliğinde ortaya çıkan yeni Galaxy S4 modelini, sizler için inceleme fırsatı bulduk. İşte ilk izlenimlerimiz...
Galaxy S4 Zoom dendiğinde aslında aklımıza Samsung'un 2 farklı cihazının birleşimi geliyor: Bir tarafta Galaxy S4 cep telefonu, diğer tarafta da Galaxy Camera... Ama ilk bakışta bunu görmek biraz zor. Bizim hissettiğimiz, bir yanda Galaxy S4 mini, bir yanda da 16 megapiksel çözünürlüklü bir kamera oldu.
Öncelikle tasarımdan başlayalım. Cihaz, bir cep telefonundan çok, bir kameraya benziyor ve bu durum son derece doğal. Ağırlığının veya kalınlığının biraz fazla olduğunu söylememize ise herhalde gerek yok. Yine de bu cihaz kimlerin satın alacağını düşündüğümüzde, ağırlık ya da kalınlığın bir sorun olmayacağını rahatlıkla söylemek mümkün. Her halükarda, bir kamera ve bir de cep telefonu taşımaktan daha rahat olacağı kesin.

Galaxy S4 Zoom: ÖN İNCELEME - Samsung'un en acayip Galaxy S4'ü olan Zoom'u canlı canlı denedik... İşte ilk izlenimlerimiz... 
Fotoğraf çekimlerinde cihaz ele son derece iyi oturuyor. Ama konu telefon olduğunda, tasarım biraz zorluk çıkartabiliyor. Belki de Samsung'un 5 inç yerine cihazda 4.3 inç'lik bir ekran kullanmasının altında yatan neden bu olabilir. Eğer Galaxy S4 Zoom daha büyük olsaydı, özellikle telefon kısmında ergonomi sorunları ortaya çıkabilirdi.
Cihazın ekranı Super AMOLED teknolojisi ile üretilmiş. Bu sayede, yoğun ışık altında bile ekranın görünürlüğü neredeyse hiç etkilenmiyor.


Galaxy S4 Zoom: ÖN İNCELEME - Samsung'un en acayip Galaxy S4'ü olan Zoom'u canlı canlı denedik... İşte ilk izlenimlerimiz...

Galaxy S4 Zoom, NFC ve Bluetooth gibi kablosuz iletişim seçeneklerine de sahip. Sahip olduğu pil ise 2.330 mAh kapasite sunuyor. Bu kapasite, tahminimize göre, 1 gün için yeteck gücü sunabilir.
Galaxy S4 Zoom için en önemli konu, kuşkusuz fotoğraf kalitesi ve performansı. Telefon olarak Galaxy S4 mini seviyesinde derken, kamera olarak yüksek performans aldığımızı itiraf etmeliyiz. Özellikle çift kademeli mekanik denklanşör, neredeyse kusursuz sayılabilecek bir hassasiyete sahip. Bu denklanşörü, aynı zamanda kamerayı aktif hale getirmek için de kullanabiliyoruz. Denklanşörün etrafındaki halka ise, cihazın bize sunduğu 10X optik zumu kontrol etmemizi sağlıyor. Zumun hareket hızı, neredeyse üst düzey bir kameradan bekleyeceğimiz kadar iyi.
Kamera, kullanıcılara 25 farklı çekim modu sunuyor. Hangi modu seçeceği konusunda kararsız kalanlar ya da fikri olmayanlar için, otomatik çekim modu da emra amade... Çekilen fotoğraflar, en azından ekranda görebildiğimiz kadarıyla son derece net; renkler son derece canlı ve temiz. Ama tabii ki son kararımız, yine ayrıntılı bir test sonucunda verebileceğiz.
Galaxy S4 Zoom, her ne kadar iyi bir fikir gibi görünse de, ne kadar ilgi çekeceğini kestirmek güç. Telefon olarak sıradan özellikler sunan Galaxy S4 Zoom, kamera konusunda tabii ki piyasadaki tüm kameralı telefonlardan fazlasını sunuyor. Ama kaç kişinin böyle bir cihaza sahip olmak isteyeceği büyük bir soru işareti. Özellike son dönemde, optik zum özelliği sunmasalar bile kusursuz fotoğraflar çeken telefonların arttığını düşünürsek, Samsung'un işinin zor olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz...

Sony Xperia Z ultra çıktı

Sony 'su geçirmeyen' Xperia Z Ultra'yı çıkardı

Sony suya dayanıklı, Android işletim sistemine ve 6,4 inçlik ekrana sahip yeni telefonu tanıttı.
Xperia Z Ultra, ince tasarımı ve geniş ekranıyla piyasaya çıkacak. Telefon ayrıca metal uçlu kalemlerle telefon üzerinde çizim yapma veya not alma imkanı da sağlıyor.
Araştırmacılara göre Samsung geçtiğimiz yıl süper-telefon ve tabletlerde sağladığı başarıyı aralarında Galaxy S3 ve Galaxy Note 2'nin de bulunduğu bazı modellerinin popülerliğine borçlu.
Bu yılın başlarında bu modellere Galaxy S4 ve 6,3 inçlik ekranıyla Galaxy Mega'nın da eklendiği söyleniyor.
Sony Ocak ayında 5 inçlik ekranıyla Xperia Z'yi sunmuş, Xperia Z Ultra ise Şangay'daki Asya Telefon Fuarı'nda ortaya çıkmıştı.

Xperia Z Ultra

  • Düşük çözünürlükteki video ve fotoğrafları iyileştirebilen teknolojisiyle 1080p çözünürlüklü ekran
  • 16 GB dâhili hafıza, 64 GB microSD harici bellek desteği
  • 8 megapiksel arka kamera
  • Konuşma sırasında 11 saate, müzik modunda 120 saate kadar dayanabilen pil ömrü
Telefon Temmuz'da Çin, Endonezya ve Signapur'da, Eylül'de ise Avrupa'da satışa sunulacak.
Xperia serisi pazarlama müdür Calum MacDougall BBC'ye yaptığı açıklamada Güney Doğu Asya'nın geniş ekranlı akıllı telefona olan ilginin oldukça güçlü olduğunu bu nedenle pazarlama için kilit öneme sahip olduğunu ifade etti.
MacDougall, "Bu eğilimi Avrupa'da da görüyoruz. Müşterilerin çoğu geniş ekran için Galaxy Note'u tercih ediyor. Şu anda biz farklı bir şeyle ortaya çıkıyoruz - güçlü ekran, rahat taşınabilirlik, suya dayanıklılık ve farklı bir kalemle yazma deneyimi" dedi.
Xperia Z Ultra 6,5 milimetre (0,26 inç) kalınlığında; yani şu an incelik konusunda Huawei'nin tanıttığı Ascend P6'nın gerisinde. Bununla birlikte Xperia Z Ultra bir buçuk metre derinlikteki suda bir buçuk saat su geçirmeksizin kalabiliyor.

iOS 7 içir 2. Beta Yayınlandı

iOS 7’nin 2.Betası Yayınlandı!

Apple’ın başarılı işletim sistemi iOS, köklü değişikliklere doğru yol alırken iPad ve iPad Mini’ye desteğiyle Beta 2’yi yayınlad

Mobil teknoloji dünyasının lider markası Apple’ın yeni işletim sistemi hakkında haberler gelmeye devam ediyor. Apple’ın resmi mobil işletim sistemi iOS, son günlerde yoğun bir çalışma temposu içinde. İşletim sistemlerinde sadeliği ve yüksek performans sunan kullanımı esas alarak geliştiren Apple, Beta’ları yayımlamaya devam ediyor.
 
Geçtiğimiz haftalarda iOS 7’nin duyurmasının ardından geliştiriciler için Beta 1 sürümü yayınlayan Apple, temel hataların giderildiği iOS 7 Beta 2’yi kullanıcıların beğenisine sundu. Bir önceki deneme sürümü olan Beta 1’in üzerine iOS 6’ya dönmeden direkt OTA yoluyla Beta 2 yüklenebiliyor.
 
10 Haziran tarihinde gerçekleştirilen tanıtımın ardından yayınlanan iOS 7, Beta 1’nin kararsızlığına rağmen oldukça olumlu yorumlar aldı. Kimi kullanıcılar tarafından büyük tepki görse de, yeni işletim sistemi hatalarının Beta’lardan kaynaklanıyor olmasına kullanıcılar göz yumabiliyor.
 
Peki, “Beta 2”de neler değişti? Neler gelişti?
 
iPad için destek geldi; Bir önceki deneme sürümü olan Beta 1’de iPad için herhangi bir yükleme, geliştirme veya destek bulunmuyorken, geliştirilen Beta 2’de bu eksiklik ortadan kaldırılmış ve iOS 7 artık iPad’te görülecek.
 
iPad oyun ve uygulama geliştiricileri için sevindirici bir haber olan Beta 2, bugün itibariyle geliştiricilerin oyuncağı olacak.
 
Siri iyileştirmeleri; iOS 7 Beta 2, uygulamalarla uyumsuzluk çıkaran bir önceki sürüme göre iyileştirmeler içeriyor. Beta 2’yi yükleyenlerin yorumlarına göre Siri hiç olmadığı kadar kararlı ve hızlı. Kadın ve erkek sesinin iOS 7 ile beraber kullanıcılara geleceği biliniyor. Sesli notların da tutulabileceği yeni özellik yine iOS 7 ile kullanılabilir olacak.
 
Tahmini olarak iOS 7’nin Beta sürümlerinin çıkış tarihi:
 
Beta 3: 11 Temmuz Çarşamba
 
Beta 4: 25 Temmuz Perşembe
 
Beta 5: 12 Ağustos Pazartesi
 
Beta 6: 29 Ağustos Cuma
 
Beta Final: 10 Eylül Salı
 
iOS 7 Final: 20 Eylül Cuma
 
Çok yakında, IOS 7 Beta 1’için çekilen videolar gibi, Beta 2 içinde videoların kullanıcılar tarafından paylaşılacağını tahmin ediyor. Bakalım Beta 2’yi kullanıcılar nasıl bulacaklar. Bekleyip göreceğiz…
 

24 Haziran 2013 Pazartesi

Karne hediyesi bahane, ailece eğlenmek şahane!

Türk Telekom’lu aileler, çocuklarının zorlu ve yoğun bir yılı geride bırakmasını ailece eğlenerek kutluyor. Çünkü XBOX 360 Türk Telekom abonelerine özel fiyatlarla onları bayilerde bekliyor.

Tüm dünyayı kasıp kavuran XBOX 360 oyun konsolu, 31 Ekim 2013 tarihine kadar yapacağınız başvurular için ayda yalnızca 34 TL’den başlayan taksitlerle Türk Telekom ofis ve bayilerinde sizleri bekliyor. Üstelik tüm beden hareketlerinizi algılayarak konsolu ve oyunları kontrol etmenizi sağlayan Kinect’in yanında Disneyland, Adventures ve PES 2013 oyunları hediyesiyle.

turk-telekom-xbox

Siz de karne hediyesini paylaşmaya niyetli Türk Telekom’lulardansanız, hem çocuğunuzu hem de bütçenizi sevindirecek bu müthiş fırsatı kaçırmayın.

Türk Telekom XBOX 360 kampanyasıyla ilgili detaylı bilgi için tıklayınız.

www.facebook.com/TurkTelekom
https://twitter.com/Turk_Telekom

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Etikete Özel Resimli Son Yazılar Eklentisi

Bazı blogların sidebarında “Son Yazılar” eklentisini görmüşsünüzdür. Bu  bölümde bloglarındaki son X yazıyı gösterirler. Ben bu güne kadar böyle bir eklenti ne kullandım, ne de paylaştım. Bunun nedeni zaten blogun ana sayfasında son X yazının gösteriliyor olmasıydı.

 

Fakat bu yazıda paylaşacağım son yazılar eklentisinin başlıktan da anlayacağınız gibi farklı ve güzel bir özelliği var. Belli bir etikete ait son X yazıyı bogunuzun sidebarında gösterebiliyorsunuz.

 

Blogger Etikete Özel Resimli Son Yazılar Eklentisi

 

Blogger’da etikete özel resimli son yazılar eklentisini blogunuza eklemek için aşağıdaki kodları kendinize göre düzenleikten sonra Blogger kumanda panelinde Yerleşim > Gadget Ekle > HTML/JavaScript gadget yolunu izleyerek pencereye yapıştırmanız yeterli olacaktır.

 

<link rel="stylesheet" type="text/css" href="https://dl.dropboxusercontent.com/u/60346665/bh-son-yazilar-css.css" />  <script src="https://dl.dropboxusercontent.com/u/60346665/bh-son-yazilar.js"></script>  <script type='text/javascript'>var numposts = 5;var showpostthumbnails = true;var displaymore = false;var displayseparator = true;var showcommentnum = false;var showpostdate = false;var showpostsummary = true;var numchars = 100;</script>   <script type="text/javascript" src="http://bloghocam.blogspot.com/feeds/posts/default/-/Misafir Yazılar?published&alt=json-in-script&callback=labelthumbs"></script>

 

Düzenlemeniz gereken yerler ve ayarlar:

  • numpost = Kaç adet yazının gösterileceğini belirler. En fazla 25 yazı görüntülenir.
  • showpostthumbnails = Resimlerin gösterilip gösterilmeyeceğini belirler. Kapatmak için true yerine false yazabilirsiniz.
  • displaymore = “Devamı” linkinin gösterilip gösterilmeyeceğini belirler. Açmak için false yerine true yazabilirsiniz.
  • showpostdate = Yazı tarihlerinin gösterilip gösterilmeyeceğini belirler. Açmak için false yerine true yazabilirsiniz.
  • showpostsummary = Yazının bir kısmının gösterilip gösterilmeyeceğini belirler. Kapatmak için true yerine false yazabilirsiniz.
  • numchars = Eğer yazının bir kısmını görüntüleme açıksa ilk kaç karakterin gösterileceğini belirler.
  • bloghocam.blogspot.com = Buraya kendi blog adresinizi yazın.
  • Misafir Yazılar = Buraya etiket ismini yazın. Ben misafir yazılar etiketindeki son yazıları göstermek için etiket olarak “Misafir Yazılar” yazdım.

 

Alt taraftaki paylaşım butonlarını kullanarak bu yazıyı sosyal ağlarda paylaşırsanız sevinirim. Herkese keyifli bloglar!

22 Haziran 2013 Cumartesi

41 Mega Piksellik Nokia EOS Geliyor

41 Mega Piksellik Nokia EOS Resmiyet Kazandı

Uzun süredir devam eden 41 mega piksellik akıllı telefon söylentisi Nokia tarafından doğrulandı.

Nokia, EOS modeli için 11 Temmuzda özel bir etkinlik düzenleyerek telefonu tanıtmaya hazırlanıyor.
Geçtiğimiz günlerde ilk görüntülerin  yer videosu ortaya çıkan Nokia’nın 41 mega piksellik yeni akıllı telefonu EOS sonunda resmiyet kazandı. 11 Temmuzda Nerw York’da düzenlenecek etkinlikle birlikte tanıtılacak olan Nokia EOS, Nokia’nın Symbian işletim sistemli 808 PureView telefonunda yer alan teknolojiyi Windows Phone platformuna taşıyacak.
41 mega piksel sensörün bulunduğu Nokia EOS’da Lumia 920’de de kullanılan 1280×768 piksel AMOLED kapasitif dokunmatik ekran, 32GB dahili hafıza, 1GB Ram, çift çekirdekli 1.2GHz işlemci yer alacak. Tabi ki Nokia EOS’u diğer telefonlardan ayıran en önemli özellik 41 mega piksellik kamera sensörü olacak. Carl Zeiss optik gurubunun kullanıldığı EOS’da hareket edebilen objektif ve Xenon flaş da bulunuyor. 11 Temmuzdaki etkinlikle birlikte 41 megapiksellik PureView teknolojisini Windows Phone platformunda da görebileceğiz.

Xperia ZL İçin Yeni Güncelleme Android 4.2.2

Sony, Xperia ZL için Android 4.2.2 Yayınladı


Sony'nin Xperia Z ile beraber tanıttığı Xperia ZL modeline Android 4.2.2 Jelly Bean güncellemesi yayınlanmaya başladı. Gelişmeler haberimizde.
Sony'nin 2013'ün ilk aylarında duyurduğu Xperia Z ile Xperia ZL modellerine Android 4.2.2 güncellemesi gelmeye başlıyor.
Güncellemeyi ilk olarak alan Xperia ZL, Xperia Z'nin biraz daha farklı özelliklere sahip varyasyonu. Ürün ülkemizde resmen satışa sunulmadı.
Xperia Z'nin de yakın bir zamanda güncellemeyi alması bekleniyorken, Xperia ZL için güncelleme Avrupa'da yayınlanmaya başladı. Sony Xperia ZL C6503 LTE modeline dağıtılan güncelleme, ufak görsel değişiklikler, Android 4.2.2 Jelly Bean sürümünün yenilikleri ve sistem optimizasyonlarını içeriyor.
Xperia ZL için diğer bölgelerde de güncelleme dağıtımının başlayacağı konuşulurken, önüzmüdeki hafta Xperia Z için de güncellemenin yayınlanması bekleniyor. Ama o güncellemenin ülkemize ne zaman geleceği henüz belli değil.

21 Haziran 2013 Cuma

Saygı Günenç İle Blogların Kariyere Etkilerini Konuştum

Blogların kariyer üzerinde etkilerine ve yeni kariyer fırsatları yarattığına dair görüşlerim daha önce defalarca paylaşmıştım.  Hatta insanlra yardımcı olmak, bidiklerimi paylaşmak ve yazma isteğimi tatmin etmek için oluşturduğum bu blog sayesinde bile pek çok iş fırsatı ve teklifiyle karşılaştım.

 

Uzun zamandır bir insan kaynakları uzmamnıyla bu konu hakkında görüşmek, sohbet etmek istiyordum akat fırsat bulamamıştım. Geçtiğimiz günlerde iletişim formu aracılığıyla bana bir soru soran Saygı Hanım’ın blogunu incelediğimde beklediğim fırsatla karşılaştığımı düşündüm. Kendisi de sağolsun beni kırmadı ve söyleşi teklifimi henen kabul etti.

 

Saygı Gönenç

 

İşte blog yazarlığı ve blogların kariyere, işe alım sürecine ve iş hayatına etkileri üzerine yaptığımız kısa söyleşiden kalanlar…

 

Merhaba Saygı Hanım. Söyleşi teklifimi kanbul ettiğiniz için teşekkür ederim. Öncelikle sizi okuyucalara tanıtmak istiyorum. Kısaca kendinizden bahsedebilirmisiniz?

 

Sizinle bu röportajı yapmaktan son derece mutlu olduğumu belirterek başlamak istiyorum.

İşletme Fakültesi mezunuyum. Uzun yıllar bir kitabevinin koordinatörlüğünü yaptıktan sonra, bir işletmenin insan kaynağının ne kadar önemli olduğunu anladım ve bu alana yöneldim. İnsan Kaynakları yetkilisi olarak mesleğimin beşinci yılındayım. Hani tırnaklarımla geldim derler ya, işte öyle benim hikayemde. Antalya ve hinterlantında sektörün ilk İK departmanını oluşturdum. Zorlu bir dönemde, sağlam temeller atarak, bir çok konuda eğitimler aldım. İK süreçlerinin uygulanmasının yanı sıra, heybeme biriktirdiğim mesleki tecrübeler, uzun soluklu kişisel gelişim eğitimleri ve mesleki eğitimlerle; şirket içinde kurulan akademinin doğal öğretmeni oldum. Şirket eğitim danışmanı ile birlikte ortalama 500 çalışanın, kişisel gelişim ve mesleki eğitimlerini vermeye hala devam ediyoruz.

 

İK ve kişisel gelişim konularında yazıları yazdığınız bir blogunuz var. Bu blogu oluşturmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz? 

 

24 Nisan 2013 de İK’ya dair her şey… adıyla blogumu başlattım. Sanırım geç bile kaldım. İnanıyorum ki bilgi paylaşılmadıkça bir şey ifade etmez. Deneyimlerinizi, kazanımlarınızı paylaşmak hem sizi hem de çevrenizi güçlendirir. Kısaca bunun, hem insani hem de mesleki olarak bir görev olduğunu düşünüyorum. Modern,fütürist, inovatif bir İnsan Kaynakları yetkilisinin de teknolojiyi kullanmaması düşünülemez. Kısa bir araştırma ve planlamadan sonra bir kaç günlük süreçte blogumu açtım. Bugün çok beğendiğim paylaşımlarımla ilgili, ilerleyen süreçde, “ne kadar da acemice” diye düşündüğüm an iyi bir blogcu olacağıma inanıyorum.

 

İşe alım sürecinde kişisel blogların rolü nedir? Bloglar kişinin yetenek ve deneyimleri ile ilgili portföy olarak kullanılabilir mi? İnsanların uzman oldukları konuda blog yazmalarının kariyerlerine katkı sağladığını düşünüyor musunuz?

 

Hayat bir sunumdur! Blogunuz ise bir çok konuda, tecrübelerinizi, başarılarınızı paylaşabileceğiniz, mesleki yetkinliklerinizi sunabileceğiniz mükemmel bir alan. Emek harcanmış ve önemsenen bir blog, kariyerinizle ilgili bir görüşmede, söylemlerinize görsel destek olacaktır. Sanal ortamda kuracağınız bu kütüphane, işe alımcının hakkınızda ki fikirlerini olumlu yönde fazlasıyla etkileyecektir. Ayrıca blogla ilgili çalışmalar yaparken, araştırmanın size katacağı katkı da yadsınamaz.

 

CV’lerde blog veya Facebook, Twitter gibi sosyal ağ profillerinin yazılmasına İK profesyonellerin bakışı nedir? Modern bir CV'de blogların ve sosyal ağların yeri var mıdır?

 

Sosyal cv’ler artık hayatımızda. Bir çok firma klasik özgeçmişin yanı sıra sosyal cv’ler oluşturmanız için imkan da sağlıyor. Bu konu meslektaşlarımın arasında da oldukça tartışılır. Özel hayat ile iş arasında oluşturulması gereken sınırı kurmakta zorlanan gençlerimiz, iş başvurularında da maalesef bu dengeyi kuramıyorlar. Sahte profil resimlerinin ve bilgilerinin olduğu ya da şirket yapısıyla örtüşmeyecek paylaşımların olduğu sosyal profillerin, işe alımda dezavantajını yaşıyorlar. Bence modern cv’de adayın blog ve sosyal ağ adreslerini vermesi gerekli. Adayın hem bu teknolojinin bir parçası olduğunun bilinmesi hem de özüyle sözünün aynı olduğunu gösterebilmesi için son derece önemli.

 

Dünyada blog yazarlığı ciddi bir iş olarak olarak görülüyor. Markaların ve kurumların çoğu profesyonel blog yazarlarıyla çalışıyor. Sizce blog yazarlığı Türkiye’de de bir meslek olacak mı? Blog yazarlığının geleceğini nasıl görüyorsunuz?

 

Blog yazarlığı gerçekten ciddi bir iş. Oluşturduğum, henüz küçük bir çadır olan blogumda bile harcadığım zaman ve emek bu işin ciddiyetini anlamam için yeterli oldu. Burada sizin misyonunuzun önemine de değinmeden geçemeyeceğim. Yol göstericiliğinizi, başarılı çalışmanızı da gönülden kutluyor, işinize verdiğiniz öneme saygı duyuyorum. Lütfen bu profesyonellikle devam edin. Gençlerimizin iyi örneklere ihtiyacı var.

Özellikle Y ve Z kuşağı olarak tabir ettiğimiz(1980 sonrası doğan) siber gençlerimizin iletişim kanalı artık sosyal dünya. Markalar ve kurumlar da bu mecranın önemini biliyorlar. Elbette ki işi profesyoneline bırakmak, başarılı olmanın anahtarı olacaktır. Ülkemizde de vizyon sahibi şirketlerin, umulandan çok daha hızlı bir şekilde blog yazarlığının önemini anlayacağına eminim. Bu noktada bir sıkıntı yok. Sadece bir çok konuda olduğu gibi, uygulamamız, hayata geçirmemiz biraz geç olacaktır diye düşünüyorum. Optimist yaklaşırsak, bu zaman blog yazarlarının kendilerini yetiştirmeleri ve gelecekte vazgeçilmez bir mesleğe sahip olabilmeleri için bir avantaj olacaktır.

 

Bu keyifli ve yol gösterici söyleşi için çok teşekkür ederim.

 

Sizinle sohbet güzeldi. Teşekkür ederim.

 

 

Son Söz

 

Blog yazmak kariyer her alanında insanın hayatını olumlu etki edecek bir aktivite. Eğitim safhasında ileride yapmayı düşündüğünüz mslekle ilgili blog yazmak sizi teorik bilgi anlamında çok geliştirecektir. Devamında ise blogunuz sizin için bir portföy ve online itibar aracı olacaktır. Blog yazmaktan vazgeçmeyin.

 

Yazıyı bitirirken Saygı Günenç’e bir kez daha teşekkür ediyorum. Saygı Hanım’ın insan kaynakları, kişisel gelişim ve iş hayatına dair paylaşımlarını takip edebileceğiniz adresler şöyle:

 

- Blog: http://www.saygigunenc.com/

- Facebook: https://www.facebook.com/saygigunenc 

- Twitter: https://twitter.com/saygigunenc

- Linkedin: http://tr.linkedin.com/in/saygigunenc

Geleneksel Ödevlere Yenilikçi Alternatifler

geleneksel-modern-egitim

Dünya değiştikçe ve geliştikçe her bilim dalında olduğu gibi en önemli bilim dallerından birisi olan eğitimde sürekli bir gelişme içerisinde ilerliyor. Artık Gelenekçi yöntemler öğrencilerimize yeterli gelmiyor. Özellikle 1980lerden sonra doğan dijital yerliler, teknolojik bir dünyaya geldiklerinden dolayı, geleneksel yöntemler onlar için yeterli olmuyor. Bu konu ile ilgili olarak aşağıda geleneksel ödevler yerine neler yapılabilir ile ilgili bir tablo bulacaksınız.

Geleneksel Ödevlere Alternatifler

Durum

Geleneksel Ödev

Bunu dene

Ne zaman ve Nerede

Sınıfta yeni bir materyal tanıttınız

Materyali hatırlatacak bir soru seti verirsiniz.

Sınıfa verilen ödevleri kontrol ederken, ödevlerin daha iyi bir yolunu bulmaları için öğrencilere soru sorun. Ödeviniz neye benziyor? Size neden bu ödev verildi?

Bu sınıf modelinde, öğrenciler bize fikirlerle geri dönecek. En iyi fikirleri sonraki ödev olarak kullanın.

Sınıfta konuyu tartışmadan önce, öğrencilerin bir makale okunmasını istiyorsunuz.

Öğrencilerin okuduğunu kanıtlayacak sorular sormalısınız.

Öğrenciler okuduktan sonra konuyla ilgili 2-3 soru yazmasını isteyiniz.

Makaleyi sınıfta tartışmadan önce öğrencilerin size soruları yazılı olarak vermesini veya email atmasını sağlayabilirsiniz.

Anahtar kavramların anlaşılmasını istiyorsunuz. (mevsim değişimi, matematiksel denklemler vb.)

Çalışma kâğıdını tamamlamalarını isteyebilirsiniz.

Sınıfta küçük gruplar halinde konuyu öğrencilerin seçtiği herhangi bir ortam kullanılarak gösteri tekniği ile sunmalarını isteyebilirsiniz.(drama, resim, yazı, oyunlar)

Bu sınıf içindeki hızlı aktivite, son değerlendirme değil ama konu anlaşıldıysa, tüm sınıf konuyu birlikte gözden geçirebilir.

Matematiksel işlem göstermek istiyorsunuz ve değişik durumlarda nasıl sonuç vereceğini görmelerini istiyorsunuz.

Öğrencilere bu işlemi içeren 10 adet problem ödev verebilirsiniz.

Küçük bir gruba sizin gerçek dünyada kullanılan problem örneklerinizden seçmesini isteyin, sonra çözsünler ve sınıf önünde çözümü sunsunlar.

Sınıfta, öğrencilere soruyu çözmelerinde koçluk (yol gösterme, yardımcı olma) yapabilirsiniz ve öğrenciler sunarken çıkan kafa karışıklıklarını çözebilirsiniz.

Öğrencilerden bilgileri ezberlemesini istiyorsunuz. ( önemli tarihi günleri, dilbilgisi kuralları, periyodik tablodaki elementleri v.b.)

Daha sonra soracağınız bir liste verirsiniz.

Her bir öğrenciye hatırlatıcı ipuçları (bellek destekleyiciler, çengel, askı sözcük, hafıza çivileri v.b.) (müzik, akrostiş, görsel ipucu, jest-mimik) sorun. Bu, öğrencilerin listedeki en az 1 elemanı öğretir.

Küçük bir grup içinde öğrencilerin kendi kendilerine sınıf içinde ve ya dışında uygulanabilir.

Geçen ay öğrencilerin neler öğrendiklerini hatırlamalarını istiyorsunuz.

Ünite sonunda gözden geçirmek için çalışma kâğıtları verebilirsiniz.

Öğrencilere, eski konular hakkında sık sık önemli kısımlardan quiz yapabilirsiniz. Quiz bittikten sonra soruları açıklayıp ve doğru cevapları vermelisiniz ama not ile değerlendirmemelisiniz.

Sınıfta, birkaç günde bir uygulayabilirsiniz. Bu öğrencilerin unuttuklarını hatırlatacaktır.

 

NOT: Tablo tamamen çeviridir. Çeviri hataları yapmış olabilir. Bu noktalarda uyarı verirseniz gerekli düzenlemeleri yapabilirim.

Kaynak : http://www.educatorstechnology.com/2013/06/awesome-chart-for-teachers-alternatives.html

20 Haziran 2013 Perşembe

Sony Xperia Z Ultra Özellikleri

Geçtiğimiz hafta görüntüleri sızdırılan Sony’nin 6.4inç boyutlu akıllı telefonun teknik özellikleri ortaya çıktı. Sony Xperia Z Ultra’da Qualcomm’un en yeni ve en güçlü işlemcisi Snapdragonn 800 MSM8974 kullanılmış.
Phablet pazarına girmeye hazırlanan Sony, 6.4inç boyutlu Togari kod adlı Xperia Z Ultra modeliyle piyasadaki rekabeti arttırmayı hedefliyor. Geçtiğimiz günlerde fotoğrafları ve özellikleri sızdırılan Xperia Z Ultra modelinin teknik özellikleri sızdırılan ekran görüntüleriyle kesinleşti. Telefonun üzerindeki perdenin 4 Temmuzda kalkması bekleniyor.
Xperia Z Ultra’nın Teknik Özellikleri kesinleşti 4
Sızdırılan ekran görüntülerine göre Sony Xperia Z Ultra’da, Qualcomm’un en yeni işlemcisi Snapdragon 800 MSM8974 yer alıyor. 4 çekirdekli 2.2GHz hızındaki işlemcinin yanı sıra Xperia Z Ultra’da, Adreno 330 grafik çipi, 2GB RAM ve 16GB dahili depolama alanı bulunuyor. Telefonun depolama alanı microSD kart desteği sayesinde arttırılabiliyor.
Xperia Z Ultra’nın Teknik Özellikleri kesinleşti 2
Android 4.2.2 Jelly Bean versiyonunu kullanan Xperia Z Ultra’nın ekranı1820×1080 piksel çözünürlüğünde. 342ppi piksel yoğunluğu sunan 6.4inçlik ekrandaki pikseller sanal butonlarla birlikte 1920 piksele kadar yükseliyor. Sony  Xperia Z Ultra ile ilgili daha fazla bilgi için bizi takip etmeye devam edin.

Memeden kesme nasıl yapılmalı?

İpuçlarımız memeden kesmenizde size yardımcı olacak

Bebeğiniz kendiliğinden emmeyi bırakmazsa yavaş yavaş alıştırarak sütten kesebilirsiniz.

Her süt öğününü kestiğinizde bir başka öğünü kesmek için 3 gün beklemelisiniz. Bebeğinizi aniden emmeden uzaklaştırırsanız huysuz ve mutsuz olur. Beslenmeyi reddedebilir, hastalanabilir, bu nedenle beslenme bozuklukları ortaya çıkabilir.

Eğer bebeğinizi katı yiyeceklere alıştırdıysanız, çiğnemesini öğrendiyse beslenmede verilen yiyecek miktarlarını arttırarak seyrek emzirerek memeyi yavaş yavaş unutturmalısınız.

Bebeğinizi emzirme sayısı azaldığından dolayı göğüslerinizde biriken sütler birkaç gün içerisinde yok olur.

Günde bir kez emzirmeyi atlayarak işe başlayın. Kademeli olarak bir öğün-bir öğün azaltın, bebeğiniz zamanla alışacak. Besin maddesi olarak varsa sağılmış anne sütü, formül süt (devam maması) veya 1 yaştan büyük ise inek sütü verebilirsiniz.

Emzirme sürenizi kısaltın. Emzirme sonrası yaşına uygun ek besin verin.

Emzirmeyi erteleyin ve ilgisini başka tarafa çekin.

1 yaşından büyükse bebeğinize nerede ve ne zaman emzireceğinize dair kısıtlamalar koyabilirsiniz: Sadece bu koltukta ve uykudan önce emebilirsin veya sadece hava karardıktan sonra emebilirsin gibi.

Bu dönemde babalara büyük iş düşer. Siz etrafta değilken eşinizin beslemesi faydalı olabilir. Gece öğünlerinin kesilmesi her zaman daha zor. Bu nedenle gece emzirmeyi kesmeyi en sona bırakın. Gece uyandığında eşiniz veya bir yakınınız kucağına alsın ve sakinleştirmeye çalışsın.

Zayıflamakta Kararlı Olun!

"Acaba kalkıp koşsam mı?" diye başlayan soruya "Amaaan yarın koşarım" diye cevap verirsiniz. 

Rejime başlamayı planladığınız gün "Bugün de ne canım isterse yiyeyim, yarın başlarım" diyebilirsiniz. Ancak, kendinizle yaptığınız bu konuşmalar uzadıkça güzel bir vücuda sahip olmak da bir o kadar uzaklaşır. Komik olan ise ilk adımı attığımızda herşeyin başlayacağını bilmemiz. Eğer kafanızın içindeki direksiyon spor yapmak yerine televizyon seyretme yönüne dönmeye başlıyorsa ya da salata yerine hamburger yemeyi düşünüyorsa, öğrenmeniz gereken daha birçok şey var demektir.

Sizi Caydıracak Düşüncelerden Uzak Durun

Aklınıza gelen ve sizi caydıracak bütün kötü düşünceleri beyninizden uzaklaştırın. Daha sonra pozitif birşeyler yapın; mesela her zamankinden daha güzel görünmeye çalışın, yemek zorunda olduğunuz sebzeleri elinizden geldiğince süslü bir hale getirin.

İpucu: Yediğiniz ufacık bir çikolata parçasının size neler kaybettireceğini bir düşünün. Hala yemek istiyor musunuz?

Tabağınızı sağlıklı yiyeceklerle doldurun. Sebze, balık vs. ve ikinci tabakta da size kilo aldıracak yiyecekler olduğunu düşünün. Eğer birinci tabaktaki iyi huylu yemeği yerseniz, kendinizi çok iyi hissedeceksiniz. Fakat ikinci tabağı da yerseniz kendinizi hem çok şişmiş hem de vicdanen rahatsız hissedeceksiniz. Bunu düşünerek kendinizi avuttukça rahata kavuşacaksınız.

Rejim Günlüğü Tutun

Küçük bir not kağıdına yapmanız gereken fakat yapmadığınız egzersizleri, yemeniz gereken fakat yemediğiniz yemekleri yazın. Listeyi gözden geçirdiğinizde neden vizcdan azabı çektiğinizi düşünürken, hayranı olduğunuz mankenin şu an kumsalda salına salına yürüdüğünü de unutmayın.

Erkeklerin asla duymak istemedikleri...

Birisine sevgi ve saygıyla bağlı olmak dünyanın en mükemmel duygularındandır. Ama bazen ilişkiyi ya da partnerimizi zedeleyecek şeyler yapabiliyoruz. Çoğu zaman düşünmeden gelişi güzel konuştuğumuz, ani tepkiler verdiğimiz için erkek partnerlerimizi incitebiliyoruz.

Erkekler çocuk gibidir. Siz başka bir şey söylemek istersiniz ama onlar bambaşka bir şey anlayabilir. Bu yüzden konuşmadan önce iyice ölçüp, tartmalıyız. Özellikle erkeklerin ne olursa olsun kadınlardan duymak istemedikleri 8 farklı şey var. Onları sizler için araştırdık. Dileriz çoktan bunları sevgililerinize söylememişsinizdir.!

'Annesinin oğlu!'
Kadınların aksine erkekler anneleri ile anılmaktan hoşlanmazlar. Siz her fırsat bulduğunuzda annenize gider, ona olan biteni anlatır ve ondan fikir alırsınız ve bu kadınlar arasında gayet normal algılanır. Hatta erkek arkadaşınız bazı durumlarda annenizin sizi etkilediğini düşünse bile bunu size yansıtmaz. Ama erkekler aynı  şekilde annelerine düşkün oldukları zaman hoş karşılanmaz. Oysaki erkekler annelerine aşık insanlardır. Eşlerini bile annelerine en çok benzeyen kadınlardan seçerler. Sevgiliniz annesiyle çok haşır neşir ise ve bir tartışma sırasında ona 'anneci, annesinin oğlu, ana kuzusu' gibi sözler söylerseniz bu onun gururunu büyük ölçüde zedeler. Bir erkeği annesiyle olan yakınlığı ile vurmak bir ilişkiyi zedeleyen en büyük hatalardan birisidir.

'Saçların dökülüyor, kel kalacaksın'
Erkeklerin en büyük sorunlarından biridir saç dökülmesi. Hele ailelerinde kel olan bireyler varsa ergenlikten beridir ileride saçlarının döküleceğini, bu durumda ne yapacaklarını merak ederler. Yaş ilerledikçe alınlarında ve tepelerinde belirginleşen dökülmeleri görmezden gelmeye çalışırlar ama beraber oldukları kadınların bunu yüzlerine vuruyor olması onları son derece rahatsız eder. Sadece kel kaldıklarını hayal etmeleri bile kendilerini güvensiz hissetmelerine yetecektir. Kendini yetersiz ve güvensiz hisseden erkek egolarını tatmin etmek için şüphesiz başka kadınlarla flört etmeye çalışacak hala eskisi gibi yakışıklı olduğunu hem kendine hem size kanıtlamaya çalışacaktır. Böyle bir durumla karşılaşmak ve sevgilinizin moralini bozmamak için ona asla acı olan bu gerçeği söylemeyin!

'Konuşmamız lazım'
Bu söz erkeklerin kendilerini suçlu hissetmesinden başka hiçbir işe yaramaz. Bu sözü duyar duymaz ilk istedikleri onları bulamayacağınız bir yere ışınlanmaktır. Pek çok erkek için 'konuşmamız lazım' sözü göz yaşı anlamına gelir. Ve erkekler ağlayan kadınlardan pek haz etmezler. Ortada gerçekten ciddi bir sorun yoksa, kendi başınıza işin içinden çıkabileceğiniz ve düzeltebileceğiniz bir şey ise bunu sevgilinize söylemeyin.

'Arkadaşlarını sevmiyorum'
Erkekler arkadaşlarıyla vakit geçirmekten çok zevk alırlar. Bu onlar için bir nevi beyinlerini ve ruhlarını şarj etmektir. Ama kadınlar çoğu zaman eşlerinin arkadaşlarını potansiyel ara bozucu gördükleri için onlardan nefret ederler. Ve sevgilileri ne zaman arkadaşlarıyla plan yapsa trip atar, 'arkadaşlarını sevmiyorum' derler. Bu erkeklerin hiç hoşuna gitmeyen sözlerden biridir. Eğer onun arkadaşları hakkında olumsuz bir şeyler söylemek istiyorsanız kıskanç ve nevrotik bir kadın tutumu sergilemeden kibar bir dille anlatın. Böylece onu arkadaşlarına daha fazla itmemiş olursunuz. Hatta mümkünse sevmeseniz bile bunu ona belli etmeyin.

'Sen zaten hep böylesin!'
Onun karakteri ve inandığı şeyler uğruna bu sözü sarf ediyorsanız büyük hata yapıyorsunuz demektir. Hiçbir erkek ya da kadın kişiliğinin eleştirilmesinden zevk almaz. Özellikle erkekler kadınlar için karakterini değiştirmek istemez. Pek azı bunun için uğraşır. Bu sözü söylediğiniz zaman sevgiliniz daha önceki ilişkilerini düşünecek ve sizi onlarla kıyaslamaya başlayacaktır.

'Artık'
'Beni artık sevmiyorsun, benimle artık ilgilenmiyorsun, beni artık çok az arıyorsun, artık sinemaya gitmiyoruz, artık beni arzulamıyorsun'... bu liste uzar gider. Erkek bu sözü duyduğu zaman kendisini köşe kıstırılmış ve çaresiz hisseder. Erkekler böyledir, ilişki zamanla oturmaya başladığında güzel sözleri daha az söylemeye başlarlar. Ama bu sizi 'artık' daha az sevmediklerinden ya da düşünmediklerinden değildir. Bu 'artık' sizi gerçekten sevdiğini anladığına inandığı içindir.

'O kız güzel değil mi?'
Asla gerçek cevabı alamayacağınız, iki taraf içinde çok can sıkıcı bir soru. Erkek bu soruyu duyunca  hemen ' güzel desem günüm çok kötü geçecek'  diye düşünmeye başlar. Size 'hayır, güzel değil' dese siz onu yalancılıkla suçlayacaksınız, 'güzel' dese 'benden daha mı güzel' diyeceksiniz. En iyisi ne sevgilinizi zor durumda bırakın ne de sizin moraliniz bozulsun.

'Eski sevgilim asla böyle yapmazdı'
Mevcut sevgilinizle eski erkek arkadaşınızı karşılaştırmak kadar kötü bir durum yoktur. Düşünsenize aynısını o size söyleseydi neler hissederdiniz? Madem eski erkek arkadaşınız daha iyiydi neden şuan yeni bir erkek arkadaşınız var? Madem yeni erkek arkadaşınızı seviyorsunuz peki o zaman neden egosuna zarar vermeye çabalıyorsunuz? Sakın eski ve yeniyi mukayese etmeyin çünkü siz kaybedersiniz!

Merak etmeyin kimse sizi anmıyor!

Kulak çınlaması yaşadığınızda 'Birisi seni anıyor' denilir. Ama işin aslı bu değildir. İşte kulak çınlaması hakkında merak edilen sorular ve yanıtları.

Kulak çınlaması nedir?
Kulak çınlaması, bir tür tınlama duygusudur. ‘Tinnitus’ olarak da bilinir. Çoğumuzun başına gelmiştir. Islık sesi, uğultu, gürültü, zonklama olarak da ifade edilir.

Kulak çınlaması neden olur? 
Başlıca iki nedenden ötürü olur: Kulağa ait olan nedenler ve kulak dışı nedenler.

Kulağa ait olan nedenler nelerdir?
Kulağın akla gelebilecek her türden hastalıklarıdır. En basiti dış kulak yolunda yer alan bir buşondur. En inatçı ve sorunlu olanı ise kulak sinirinden kaynaklanan bir tümördür. Bu tümör, akustik nörinom olarak bilinir.

Kulak dışı nedenler nelerdir?
Gürültü kirliliği en başta gelen nedendir. Diğerleri hipertansiyon, diabet, kolesterol yüksekliği, kafa travması, hipertiroidi, hipotiroidi, vitamin ve mineral eksikliği olarak sıralanır.

Hangi vitamin ve minerallerin eksikliği çınlamaya neden olur?
Demir ve B12 eksiklikleri anemiye yol açarak çınlamaya neden olur. Tek başına çinko eksikliği de kulak çınlamasına neden olabilir.

Psikolojik olabilir mi?
Evet, psikolojik nedenlere bağlı kulak çınlamaları bildirilmiştir ama çok fazla değildir. Depresyon ve endişe içinde olanlarda daha sıktır.

Hangi ilaçlar kulak çınlamasına yol açar?
Kulak çınlamasına yol açan ilaçların başında aspirin gelir. Diğerleri ise antibiyotikler, idrar söktürücüler ve anti romatizmal ilaçlardır.

Akustik travma nedir?
Akustik travma, aşırı gürültü demektir. Akustik travma, en sık görülen kulak çınlaması nedenidir. Yüksek sesle müzik dinlemek, gürültülü ortamlarda çalışmak, siren sesi, oto ya da ev alarm sistemleri, yol-inşaat çalışmaları önde gelen nedenleridir. Akustik travma asla hafife alınmamalıdır, sağırlığa yol açabilir.

Zonklama duygusu nedir?
Zonklama olarak dile getirilen kulak çınlaması damar kökenli olabilir. Bu bir anevrizmaya işaret edebilir. Bu nedenle yakından takip edilmelidir.

Kulak çınlaması kalıcı mıdır?
Genelde geçici nedenlerle oluştuğu için pek kalıcı değildir. Ancak 3 haftadan uzun sürerse kronik kabul edilir.

Ne yapmalıyız?
Kulak çınlamasından kurtulmanın en etkili yöntemi maskelemedir. Maskeleme, dikkatimizi başka bir sese vererek çınlama sesini ötelemektir. Bu amaçla bir masa saatine ya da hafif tonda bir müziğe yoğunlaşabiliriz. Spor yapmak da rahatlatıcıdır.

Sessiz ortama çekilmek doğru mudur?
Korunma bağlamında aşırı gürültüden kaçınmak gerekir. Ancak tedavi bağlamında tam sessizlik doğru değildir. Böyle ortamlarda kulak çınlaması daha da şiddetlenebilir.

Nasıl tedavi edilir?
Tedavi, nedene göre uygulanır. Kulak ya da kulak dışı hastalıklar giderilmeye çalışılır.

Nasıl korunuruz?
Gürültülü ortamlardan uzak durun.
Tansiyonunuzu dengede tutun.
Tuz ve kahve tüketimini azaltın.
Riskli ilaçları doktorunuza danışın.
Spor yapın.

Tuncay Filiz

19 Haziran 2013 Çarşamba

Sony Xperia Z iPhone 5 ve HTC Butterfly Video Karşılaştırma

Sony Xperia Z  iPhone 5 ve HTC Butterfly Video Karşılaştırma

HTC Butterfly S için Yeni Bilgiler Yayınlandı

HTC'nin en güçlü akıllı telefonu Butterfly S için ilk video yayınlandı

HTC ürün gamındaki en güçlü akıllı telefon modeli olan Butterfly S’in resmi tanıtımını gerçekleştirdi. İlk detaylarını daha önceki haberlerimizde verdiğimiz Buttefly S, dünyanın ilk 5-inç Full HD telefonu olarak Tayvan, Japonya ve Amerika’da pazara sunulan Butterfly ya da bilinen diğer adıyla DROID DNA modelinin yerini alacak. Tasarım anlamında ilk modele sadık kalındığı izlenimi veren Butterfly S, donanım anlamında ise en ince detayına kadar geliştirilerek ortaya yepyeni bir cihaz koymayı başarmış.

5-inç büyüklüğünde Full HD ekranın korunduğu telefon, HTC One modelinde olduğu gibi dört çekirdekli Snapdragon 600 işlemcisinden güç alıyor ancak burada fark yaratan unsurun, saat hızının arttırılarak Butterfly S modelinde 1.9GHz’e yükseltilmiş olması. Bu önemli zira Galaxy S4’ün LTE versiyonu da 1.9GHz hızında Snapdragon 600 kullanıyor ve HTC One’dan daha hızlı olmayı başarıyordu. 2GB bellek ve 16GB depolama kapasitesi (64GB'a kadar microSD kart desteği) ile donatılan Butterfly S’e, Android 4.2.2 işletim sistemi eşlik ediyor.

Butterfly S il defa One modelinde gördüğümüz önemli teknolojileri de bünyesinde barındırıyor. Düşük ışıkda yüksek kamera performansı vaad eden Ultrapixel kamera, Boomsound çift hoparlörlü ses sistemi ve Blinkfeed gibiözellikler, yeni modelin öne çıkan detayları arasında gösterilebilir. Pil konusunda eleştriler alan Butterfly modeline kıyasla, yeni versiyonda kapasite 3200mAh seviyesine çıkartılarak çok ciddi bir artış sağlanmış.

Donanımsal detayları önemli oranda geliştirilen HTC Butterfly S, yerini alacağı model ile kıyaslandığında artan gücüne bağlı olarak daha hallice bir kasa ile karşımıza çıkıyor. 10.6mm kalınlığı ile Nokia Lumia 920 ile benzer seviyede yer alan cihaz, 160 gramlık ağırlığı ile daha hafif ancak aynı ekran boyutuna Galaxy S4’ten ise daha ağır kalıyor. Tayvan’da 770 dolar civarı bir fiyatla sunulacak Butterfly S’in ilk modelinden farklı olarak Avrupa pazarına da giriş yapması bekleniyor. 
Tasarımıyla önemli övgüler alan Butterfly, modern donanım ve iddialı kamera takviyesi almış yeni versiyonu ile teknoloji tutkunlarının karşısına çıkmaya hazırlanıyor. One ile önemli başarılara imza atan ve satışlarını hızlı bir şekilde arttırmaya başlayan HTC, diğer taraftan One Mini modelini lanse etmek için son hazırlıklarını yaparken, Butterfly S sürprizi ile 5-inç kategorisinde "ben de varım" diyor. Şimdi gözler HTC Türkiye cephesinde, umarız Butterfly S modeli de ülkemiz pazarına girer ve teknoloji tutkunlarının beğenisine sunulur. 

Video

Bloglar Ve Blog Yazarlığı Neden Bu Kadar Popüler?

İlk bilgisayarımı alıp internetle tanıştığımda lise hazırlık sınıfındaydım. Bilen bilir o dönemlerin fenomeni mIRC adlı chat programıydı. Kıs sürede ben de kendimi yabancılarla chat furyasına kaptırmıştım.

 

Bilgisayarı daha iyi kullanmaya başladıkça ve internetin ne olduğunu kavradıkça yeni şeyler keşfetmem uzun sürmedi. Okulda üst sınıflardan bir arkadaşın olduğunu öğrendiğim ve ücretsiz bir host üzerine kurulan statik HTML siteyi görünce ilgim bir anda o noktaya kaymıştı ve kısa zamanda ben de temel HTML komutlarını öğrenerek ilk sitemi daha doğrusu web sayfamı yapmıştım :)

 

Üniversiteye yeni başladığım dönemde mIRC yerini MSN Messenger’a bırakmıştı. Sohbet teknolojisi ilerlerken web teknolojisinin yerinde sayması belkenemezdi elbette. HTML sitelerin yerini forumlar ve portallar almıştı. Tabi bunlarda da geri kalmadım ve gelişen web teknolojisine hemen adapte oldum.

 

O yıllarda yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan bloglar ise benim üniversiteyi bitirdiğim dönemlere doğru patlama yaparak tüm dünyada olduğu gibi bizde de yaygınlaştı her geçen gün daha da popülerleşti. Peki neydi blogları ve blog yazarlığını bu kadar popüler yapan? Bu soruyu sosyal medyada takipçilerime sorarak imece usulu bir yazı ortaya çıkarmak istedim. Sağolsunlar ilgi gösterip cevaplayanlar oldu ve ortaya böyle bir yazı çıktı.

 

Bloglar Ve Blog Yazarlığı Neden Bu Kadar Popüler?

 

 

Herkes Kolaylıkla Blog Oluşturabiliyor

 

Engin Gürşen blogların ücretsiz bir şekilde, teknik bilgi gerektirmeden kolaylıkla açılabilen ve yönetilebilen sitemler olmasının bloglraı cazip kıldığnı yazdı.

 

 

Kendini İfade Etmenin En Etkili Yollarından Biri Blog Yazmak

 

Gizem Sakallı, Nagehan Kadıoğlu Öge, Hasan Ekşi ve @aayparcasii ise insanların kendilerini ifade etmek ihtiyaçlarını karşıladığı, birilerine bir şeyler anlatmanın en kolay yolu blog yazmak olduğu için blogların bu kadar popüler olduğunu yazdılar.

 

 

Beğenilme İhtiyacı Ve Popüler Olma İsteği

 

Evde yazar, Eren Evren ve @Tancello ‘ya göre pek çok kişi blog yazarak ün belli bir üne kavuşmak ve takip edilmek istiyor. Önlerinde Pucca gibi bir örnek varken bunu doğal karşılamak gerekir.

 

 

Blog Yazarak Kolay Para Kazanıldığına Olan İnanç

 

Yine Engin Gürşen, Evde Yazar ve @56denklem; insanların blog yazarak kolay para kazanıldığa olan inançlarından dolayı blog oluşturduklarını ve bu sayede blogların popülaritesinin arttığını düşünüyorlar.

 

 

Yazma İhtiyacı

 

Gürkan Bilgisu ve Emre Demirer’in dediği gibi bir şeyler karalama, bilgiyi ortaya koyma ve insanlara yardımcı olmanın en etkili yollarından birinin blog yazmak olduğunu göz önüne alırsak bu düşüncedeki kişilerin neden bloglara ilgi gösterdiklerini daha iyi anlayabiliriz.

 

 

Yazar Ve Okuyucu Arasındaki Etkileşim

 

Ruhsuz Atmaca olaya farklı bir açıdan yaklaşarak boglara olan ilgiye okuyucunun aşısından baktı. Bloglar  okuyucuyla yazar arasında bir köprü oluşturuyor ve iki taraf arasında samimi bir bağ kuruyor. Bu yüzden insanlar blog okumayı çok seviyor. Bu da blogların popüler olmasındaki önemli etlkenlerden biri.

 

 

O Açmış, Benim Neyim Eksik?

 

Yukarıdaki tüm etkenlere katılmakla beraber özenme ve taklit etmenin de blogların popüler olmasında önemli etkenlerden biri olduğunu düşünüyorum. Biraz daha açıklamam gerekirse “onun şöyle bi blogu var, benim neden yok?” mantığıyla açılmış binlerce blog olduğunu ve blogların bu şekilde viral bir etkiyle giderek popülerleştiğini düşünüyorum.

 

 

Diğer web trendlerinin aksine blogların daha uzun ömürlü olacağını ve giderek önemini arttıracağını düşünüyorum. Artık yaş da geçiyor, yeni bir web teknolojisine ayak uydurabileceğimi hiç sanmıyorum :) Bloglar iyidir, kalsın….

 

Bu arada sosyal medya hesaplarımdan sorduğum soruya cevap vererek bu yazının ortaya çıkmasında yardımcı olan, yukarıda isimlerini yazdığım arkadaşlarıma bir kez daha teşekkür ederim. Bu şekilde imece bir yazı oluşturmak bana çok keyif verdi. Eğer okyucunun da ilgisini çekerse ileride benzer şekilde yazılar oluşturmak isterim.

 

Yorumlarınızı bekliyorum!

17 Haziran 2013 Pazartesi

Xperia Z İçin Yeni Güncelleme Android 4.2.2 Yayınlandı

Xperia Z için Android 4.2.2 Yayımlanıyor

Sony’nin Şubat ayında piyasaya sunduğu yeni amiral gemisi Xperia Z için Android 4.2.2 güncellemesi dağıtılmaya başlandı.
Xperia Z için Android 4.2.2 Yayımlanıyor

Akıllı telefon piyasasına hızlı bir giriş yapan Sony, bu yıl Şubat ayında piyasaya sunduğu Xperia Z ile tüm gözleri üzerine çekti. Tuza ve suya dayanıklı bu modeli ile herkesin beğenisini kazanan Sony Xperia Z, özellikle su altında 1 metreye kadar video çekim yapabilmesi özelliği ile dikkatleri çekti. Akıllı telefonlar içerisinde dayanıklılığı ile öne çıkan bu yeni amiral gemisi, Xperia ailesinin de en gözde modeli olmayı başardı.
Sony'nin yeni amiral gemisi Xperia Z için de işletim sistemi güncellemesi gerçekleşiyor. Henüz şirketten bir açıklama gelmedi, ancak bu model için Android 4.2.2 güncellemesi dağıtılmaya başlandı. Birçok kullanıcının indirmeye başladığı yeni güncelleme ile cihazda var olduğu bilinen bazı sorunların da ortadan kalkacağı düşünülüyor. Android 4.1.2 Jelly Bean'den Android 4.2.2'ye yükseltilen Xperia Z'de, özellikle bildirim çubuğunda gerçekleşen değişim beğeni kazanacağa benziyor. Yeni güncelleme ile bildirim çubuğunu kullanarak özellikle şarjın daha uzun süre gidebilmesi için gerekli işlemler kolaylıkla yapılabilecek. Bunun yanı sıra bekleme ekranı da yenileniyor. Farklı özellikler ile kullanım kolaylığına da kavuşacak olan Xperia Z, kullanıcılarının da beğenisini kazanacak gibi gözüküyor.
Yeni işletim sistemi güncellemesi ile Day Dream özelliği eklenen Xperia Z, kilit ekranı üzerinden bilgi elde etmeye de olanak sağlayacak. Ekranı açmadan bilgi elde etmeye olanak sağlayan bu özellik, işletim sistemi güncellemesi ile daha Xperia Z kullanıcılarına sunuluyor. Sony, yeni amiral gemisinde yeni güncelleme ile nasıl değişimler olacağını da hazırladığı bir video ile kullanıcılarına sundu.

14 Haziran 2013 Cuma

Yeşil çayın yararları

Kanser riskini düşüren, cildi zararlı toksinlerden arındıran, kan basıncını düzenleyen, hafızayı diri tutan, damarları rahatlatıp kilo verdiren yeşil çayın yararları saymakla bitmiyor. İşte yeşil çay mucizesinin şifreleri…

Yeşil çayın yararları hakkında hâlâ şüphe duyan ve içmeye başlamamış olanlar varsa, bir kere daha hatırlatmakta fayda var.

Kanser riskini düşürür

Bir antioksidan çeşidi olan polifenoller yeşil çayda bolca bulunur. Bu antioksidan çeşidi, kanser hücrelerinin vücudunuzda barınmasını zorlaştırır, kan damarlarındaki akışkanlığı güçlendirir. Yapılan birçok çalışma ışığında şunu biliyoruz ki, yeşil çay içmek, mide, meme, kolon ve prostat kanserleri riskini azaltmaktadır.

Cildi pürüzlerden kurtarır

Bir sıyrık, ısırık veya küçük bir yaranız varsa, işte size çok ilginç bir yöntem: Yeşil çay yapraklarını, demleme sonrası atmayın. Bir parça pamuğu ıslanmış yeşil çay yapraklarına bastırın, daha sonra bunu cildinize sürün. Çay, doğal bir antiseptik görevi görür ve ciltte bölgesel kaşınmayı önlemede yardımcı olur. Güneş yanıkları veya akşamdan kalma gözaltı morlukları için de aynı yöntemi deneyebilirsiniz.

Yeşil çay aynı zamanda güneşten kaynaklanan cilt kanserini önlemede yardımcı maddeler içerir. Güneşe çıkmadan önce pamukla ıslatılmış yeşil çay özütlerinden cildinize sürebilirsiniz.

Kan basıncını düzenler

Sağlıklı bir kan basıncı oranına sahip olmak çok önemli. Günde sadece yarım fincan yeşil çay içenler, içmeyenlere oranla yüzde 50 daha az yüksek tansiyon riski taşır. Yeşil çay içeriğinde bulunan antioksidanlar sayesinde, yüksek kan basıncını ve kan damarlarının büzüşüp daralmasını engeller.

Hafızayı diri tutar

Yetişkinler üzerinde yapılan bir araştırmada, günde en az iki fincan yeşil çay içenlerin, içmeyenlere oranla daha az zihinsel gerileme ve idrak kabiliyeti sorunları yaşadığı gözlemlenmiştir. Bunun nedeni, yeşil çayın içinde bulunan antioksidanların, vücudumuzdaki serbest radikallerle savaşması ve böylece beynimizdeki sinirlere ekstra bir koruma sağlamasıdır.

Kilo verdirir

Evet, şaşırmayın. Son önerimiz belki de bu aralar en çok kafanıza takılan sağlık sorunlarından biri! Yeşil çay içeriğindeki maddeler sayesinde kan akışınız hızlanır, kalori yakma işlemleri vücudunuzda daha çok yer bulur ve her bir yudum bu işlemleri hızlandırır.